Sıkça Sorulan Sorular
19 Nisan 2022

Sıkça Sorulan Sorular

 

İyi kolesterol (HDL) - kötü kolesterol (LDL) nedir?

Kolesterol karaciğerden hücrelere ve hücrelerden tekrar karaciğere kan yoluyla taşınır. Kolesterol ve diğer yağlar kanda erimedikleri için lipoprotein denen paketler halinde taşınırlar. Bunlardan kolesterolü taşıyanlar iki cinstir: Kötü kolesterol olarak bilinen LDL ve iyi kolesterol olarak bilinen HDL.

LDL kanda kolesterolü taşıyan başlıca pakettir. Kanda yüksek olduğu zaman damarların iç yüzüne yapışıp buralarda plaklar oluşturur. Kolesterol dışındaki bazı maddelerin de eklenmesiyle bu plaklar büyür ve bunlar üzerinde oluşan çatlaklarda oluşan pıhtılar damarları tıkar. Çağımızda çok yaygın olan bu hastalık “damar sertliği” olarak bilinir. Damar tıkanıklığı kalp damarlarında olmuşsa kalp krizine, beyin damarlarında olmuşsa felce neden olur.

Kandaki kolesterolün bir bölümü de HDL adı verilen paketlerin içinde taşınır. HDL damarlarda kolesterolün birikimini önler. Yapılan araştırmalar HDL’si yüksek olan kişilerde kalp hastalığının daha az olduğunu göstermiştir. Türk Kardiyoloji Derneğinin yapmış olduğu araştırmalarda Türk toplumunda HDL değerinin düşük olduğu gözlenmiştir. Sigara içme ve şişmanlık iyi kolesterolü düşürür, düzenli egzersiz yükseltir.

 

Kalp hastası olduğu nasıl anlaşılır?

Genellikle yürüme ve koşma sırasında hızlı soluma ve buna rağmen rahat nefes alamama duygusu (hava açlığı) olarak kendini belli ediyor. Göğüs ağrısı şikayetlerinde olduğu gibi, nefes darlığı da dinlenme halinde gelebiliyor ve bu durum ciddi bir kalp hastalığının habercisi olabiliyor.

 

Kalp Krizi Neden Kaynaklanmaktadır ve Nasıl Önlenir?

Günümüzde kalp krizi geçiren hastaların oransal sayısı giderek artmaktadır. Bu artışın perde arkasında ise pek çok neden bulunmaktadır. Kalıtsal hastalıklar, hareketsizlik, aşırı kilo artışı, kolesterol ve sigara/alkol kullanımı gibi etkenler damar tıkanıklığı riskini artırmakta, dolayısıyla kalp krizine zemin hazırlamaktadır. Ayrıca stres, aşırı heyecan ve panik gibi ani psikolojik etkenler de kalp krizini tetiklemektedir.

Kalp krizi riskini tamamen önlemek mümkün olmasa da alınacak önlemler sayesinde riski en aza indirmek mümkün olmaktadır. Düzenli spor yapmak, dengeli beslenme ve aşırı stresten uzak durmak gibi belli başlı faaliyetlerin kalp ve damar hastalığı riskini en aza indirdiği belirtilmektedir. Bunun yanında sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin tüketilmemesi de kalp sağlığını koruyan diğer bir önlem olarak yer alıyor.